NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
148- (2241) حدثني
أبو الطاهر
وحرملة بن
يحيى قالا:
أخبرنا ابن
وهب. أخبرني
يونس عن ابن
شهاب، عن سعيد
بن المسيب
وأبي سلمة بن
عبدالرحمن،
عن أبي هريرة،
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم
أن
نملة قرصت
نبيا من
الأنبياء.
فأمر بقرية النمل
فأحرقت. فأوحى
الله إليه:
أفي أن قرصتك
نملة أهلكت
أمة من الأمم
تسبح؟.
{148}
Bana Ebu't-Tâhİr ile
Harmele b. Yahya rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki):
Bana Yûnus, İbni Şihab'dan, o da Saîd b. Müseyyeb ile Ebû Seleme b.
Abdirrahman'dan, onlar da Ebû Hureyre'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'den naklen haber verdiki:
Nebilerden birini bir
karınca ısırmış da emir vererek karınca yuvasını yaktırmış. Bunun üzerine Allah
ona: Seni bir karınca ısırdı diye ümmetlerden tesbihde bulunan bir ümmeti helak
mı ettin? diye vahy buyurmuş.
149- (2241) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
المغيرة (يعني
ابن
عبدالرحمن
الحزامي) عن
أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "نزل
نبي من الأنبياء
تحت شجرة.
فلدغته نملة.
فأمر بجهازه فأخرج
من تحتها. ثم
أمر بها
فأحرقت. فأوحى
الله إليه:
فهلا نملة
واحدة"
{149}
Bize Kuteybe b. Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Muğîre yâni İbni Abdirrahman El-Hızâmî
Ebu'z-Zînad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ye Sellem) şöyle buyurmuşlar :
«Nebilerden biri bir
ağacın altına indi de kendisini bîr karınca ısırdı. O da eşyasını emrederek
ağacın altından çıkarttı. Sonra emir verdi ve karınca yuvası yakıldı. Bunun
üzerine Allah ona bir tek karınca yaksaydın ya! diye vahy buyurdu.»
150- (2241) وحدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر عن
همام بن منبه
قال: هذا ما
حدثنا أبو
هريرة عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فذكر أحاديث منها: وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم " نزل نبي
من الأنبياء
تحت شجرة.
فلدغته نملة.
فأمر بجهازه
فأخرج من
تحتها. وأمر
بها فأحرقت في
النار. قال
فأوحى الله
إليه: فهلا نملة
واحدة" .
{150}
Bize Muhammed b. Râfi'
de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize
Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den naklen haber verdi. Hemmam: Ebû Hureyre'nin Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şunlardır diyerek bir
takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş:
«Nebilerden biri bir
ağacın altında indi de kendisini bir karınca ısırdı. O da eşyasını emrederek
ağacın altından çıkarttı. Ve emir vererek karınca yuvası ateşte yakıldı. Bunun
üzerine Allah ona: Bir tek karınca yaksaydın ya! diye vahy buyurdu.»
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Kitâbü'î-Cihad»'da; Ebû Dâvud «Edeb» bahsinde; Nesâî ile İbni Mâce
«Kitâbü's-Sayd»'da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.
Karıncaları yakan
Nebiin Musa (Aleyhisselâm) olduğu söylenir.
Ulemânın beyânına göre
bu hadîs o Nebiin şeriatında karınca öldürmenin caiz olduğuna ve yakmak
suretiyle öldürmenin de meşru' bulunduğuna hamledilmiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak o
Nebii öldürmek veya yakmak işini neden yaptı diye muaheze etmemiş, bir
karıncadan fazlasını yaktığı için mes'ul tutmuştur.
«Bir tek karınca
yaksaydın ya!» cümlesinden murad yalnız seni ısıran karıncayı yaksaydın ya!
Cinayeti İşleyen oydu. diğerlerinin kabahati yoktu, demektir.
Bizim şeriatımızda diri
diriye bir hayvanı yakmak caiz ceğildir. Çünkü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)
«Ateşle Allah'dan başka
kimse azâb edemez.» buyurmuştur. Bu hadis meşhurdur. Karıncayı yakmadan
öldürmek de caiz değildir.
İbni Abbâs (Radiyallahu
anh)'dan rivayet olunan bir hadîste :
«Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) dört hayvanın öldürülmesini yasak etti. Bunlar: Karınca, arı,
hüdhüd ve göçgen kuşudur.» denilmiştir. Mezkûr hadîsi Ebû Dâvud, Buhârî'nin
şartı üzere sahîh bir isnadla rivayet etmiştir.
Hadîs-i Şerif
karıncanın ve bütün hayvanların tesbih ettiğine delildir, îbni Tin: «Bu da
karıncayı yakmak caiz değildir diyenlere delildir.» diyor. İbnü Habib karınca
yakmayı caiz görmüştür. Karınca ve diğer canlıları yakmak ancak zaruret icab
ettiği takdirde caiz olabilir. Bugün birçok yerlerde tarlalardaki anızın
yakılması dinen düşünülecek bir mes'eledir. Zira yanan anızla birlikte
milyonlarca karınca vesâir haşerâtın da telef olduğunda şüphe yoktur.
İşittiğimze göre bundan elde edilen raide cüz'i bir gübre yerini tutması imiş.
Binâenaleyh zaruret derecesini bulmayan bu işe dinen cevaz verilemez.